Untitled 2

Yazılarım

Sabri ARPAÇ

YAKLAŞIM DERGİSİ:İNDİRİM KONUSUYAPILAMAYACAĞI SONRADAN FARKEDİLEN KATMA DEĞER VERGİSİNİN NE ŞEKİLDE DÜZELTİLECEĞİ

YAKLAŞIM DERGİSİ:İNDİRİM KONUSUYAPILAMAYACAĞI SONRADAN FARKEDİLEN KATMA DEĞER VERGİSİNİN NE ŞEKİLDE DÜZELTİLECEĞİ


                                                                             YAKLAŞIM DERGİSİ 2003 ŞUBAT

İndirim Konusu Yapılamayacağı Sonradan Farkedilen Katma Değer Vergisinin Ne Şekilde Düzeltileceği

İNDİRİM KONUSUYAPILAMAYACAĞI SONRADAN FARKEDİLEN KATMA DEĞER VERGİSİNİN NE ŞEKİLDE DÜZELTİLECEĞİ

 I- GENEL AÇIKLAMA

KDV’nin en büyük özelliği indirimsistemine sahip olmasıdır. İndirim sistemi ile mal ve hizmet alımları sırasındaödenen KDV’nin mükellefler üzerinde yük olarak kalmaması amaçlanmaktadır. Mü­kelleflerindirim sistemini kullanarak, satışları üzerinden hesapladıkları KDV’den, alışlarısırasında ödedikleri KDV’yi indirerek, sadece kendi saf­halarında yarattıklarıkatma değerin vergilendirilmesini sağlarlar.

KDV esas olarak vergi indiriminedayanmakta ise de, Kanun’da vergi indirimine imkan tanınmayan haller dedüzenlenmiş bulunmaktadır.

3065 sayılı KDV Kanunu’nda “toplu indirim esası” benimsenmiştir.Bu esasa göre mükellefler, mal ve hizmet alışları sırasında ödedikleri KDV’yi,bu mal ve hizmetlerin satışını beklemeden indirebilmektedir­ler. Ancak bazıdurumlarda, başlangıçta indirilebilecek nitelikte olan KDV, sonradanindirilemeyecek KDV haline gelebilmektedir.

Mükelleflerin, satışları üzerindenhesapladıkları vergiden indiremeye­cekleri KDV, KDV Kanunu’nun 30. maddesindesayılmış­tır. Madde hükmü dikkatle incelendiğinde, (a) ve (c) bentlerinde yeralan KDV’nin başlangıçta indirilip indirilemeyeceğinin tespiti özel durumlarhariç hemen hemen imkansızdır. Maddenin (b) ve (d)bentlerinde belirti­len KDV’nin ise önceden indirilemeyeceği açıkça bellidir.

Aşağıda,indirilemeyeceği sonradan farkedilen KDV’nin neşekilde düzeltileceği hususu incelenecektir.

II-İNDİRİLEMEYECEĞİ SONRADAN FARKEDİLEN KDV’NİN DÜZELTİLMESİ

A- BAŞLANGIÇTA İNDİRİLEBİLECEK NİTELİKTEİKEN SONRADAN İNDİRİLEMEYECEK HALE GELEN KDV

Başlangıçta indirilebilecek nitelikte iken,daha sonra indirilemeyecek hale gelen KDV, KDV Kanunu’nun 30. maddesinin (a) ve(c) bentlerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeleri aşağıdaki gibi iki altbaşlıkta inceleyebi­liriz.

1-Vergiye Tabi Malların Kısmi İstisna Kapsamındaki İş­lem­lerde Kullanılması

Bir vergilendirme döneminde satın alınanmal ve hizmetlerin, vergiye tabi ya da kısmi istisnakapsamındaki işlemlerde kullanılıp kullanılamaya­cağının hem vergiye tabi hemde kısmi istisna kapsamında işlem yapan mükelleflerce bazı özel haller hariçönceden bilinmesi mümkün değildir. Yukarıda da belirtildiği üzere, KDV’de topluindirim esası geçerli olduğundan, satın alınan mal ve hizmetler nedeniyleödenen KDV, bu mal ve hizmetlerin satışı beklenil­meksizin indirilebilmektedir.Bu şekilde vergisi indirilen malların daha sonra kısmi istisna kapsamındaki işlemlerdekullanılması halinde, bu mal­lara ilişkin olarak yüklenilen ve öncekidönemlerde indirilen KDV, Kanu­n’un 30/a maddesine göre o dönemde indirilemeyecekKDV haline gel­mek­tedir. Mükelleflerin bu durumu önceden tespit etmelerimümkün de­ğildir. Dolayısıyla bu işlemde, yüklenilen KDV’nin indirilipindirilemeye­ceği an­cak sonradan farkedilebilmektedir.

İndirim konusu yapılıp yapılamayacağıönceden bilinemediği için in­diri­len KDV’nin, indirilebilir vergi niteliğinikaybederek, indirilemeyecek vergi haline geldiği vergilendirme dönemindedüzeltilmesi gerekir. Vergi idaresi, bu tür düzeltme işlemlerinin yapıl­abilmesiama­cıyla, 1 no.lu KDV beyan­namesinde 20. satırıoluşturmuştur.

Sonraki dönemlerde kısmi istisnakapsamında kullanılan malların alı­mında ödenen ve önceki dönemlerde indirilenKDV’nin, bu malların kısmi istisna kapsamındaki işlemlerde kullanıldığı dönemdeverilecek olan KDV beyannamesinin 20. satırına yazılarak “Hesaplanan KDV”ye ilave edil­mek suretiyle düzeltilmesi gerekir.

Önceki dönemlerde indirilen ancak sonradanindirilemeyeceği farkedi­lerek yukarıdaki şekildedüzeltilip “Hesaplanan KDV”ye ilaveedilen KDV’nin, KDV Kanunu’nun 30/a ve 58. maddelerine göre gelir ve ku­rum­larvergileri açısından gider olarak gözönüne alınmasımümkündür.

Öte yandan, KDV Kanunu’nun 17/2-bmaddesine göre genel ve katma bütçeli daire­ler, il özel idareleri, belediyelerve köyler ile bunların teşkil ettikleri birlik­ler, üniversiteler, döner sermayelikuruluşlar, Kanunla kurulan kamu ku­rum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindekimeslek kuruluşları, siyasi partiler ve sendikalar, Kanunla kurulan veya tüzelkişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları, kamu menfaatine yararlı dernekler,tarımsal amaçlı ko­operatifler ve Bakanlar Kurulu’nca vergi muafiyeti tanınanvakıflara be­del­siz olarak yapılan her türlü mal teslimi ve hizmet ifaları KDV’denistis­na­dır. Bu istisna da, nitelik itibariyle kısmi istisna niteliğindedir.

Satın alınan malzemenin yukarıdaki kurumve kuruluşlara KDV’den is­tisna olarak bağışlanacağının önceden bilinmesine(başlangıçta bu amaçla alınanlar hariç) imkan yoktur. Bu du­rumda alınan mal vehizmetlere ait KDV’nin başlangıçta indirilmesi gere­kir. Vergisi bu şekildeindirilen malların yukarıdaki kamu kurum ve kuru­luşlarına KDV’den istisnaolarak bedelsiz verilmesi halinde, indirilen verginin bağışın yapıldığı döneminKDV beyannamesinin 20. satırına yazı­larak düzeltilmesi, düzeltilen vergilerinise, gelir veya kurumlar vergi­leri açısından gider olarak dikkate alınmasıgerekir.

Örneğin, bilgisayar alım-satımı ile uğraşanbir mükellefin, üniversiteye bilgisayar bağışlaması halinde, bilgisayarınalımında ödediği ve indirim ko­nusu yaptığı KDV bağışın yapıldığı dönemde “İndirilemeyecek KDV” halinedönüştüğünden, indirilen vergiler, bağışın yapıldığı dö­nemde verile­cek olanKDV beyannamesinin 20. satırına yazılarak düzelti­lecektir.

Yukarıda sayılan kurum ve kuruluşlardışındakilere yapılacak bağışlar ise KDV ye tabi olacağından, indirilenvergilerin düzeltilmesine gerek bulunmamaktadır.

2-Malların Zayi Olması

Sonradan indirilemeyeceği farkedilen vergilere ilişkin ikinci özel durum ise mallarınzayi olmasıdır. Çünkü malların zayi olacağının önceden bilin­mesi imkansızdır.Bu durumda, satın alınan ya da üretilen mallar içinyük­lenilen vergilerin, ilgili dönemlerde indirilmesi gerekir.

Ancak, deprem ve sel felaketi nedeniylezayi olanlar hariç olmak üzere, malların yangın, su basması vb. nedenlerle zayiolması halinde, bu mallarla ilgili olarak indirilen vergiler zayi olma olayınınmeydana geldiği dönemde KDV Kanunu’nun 30/c mad­de­sine göre indirilemeyecekKDV haline dönüştüğünden, bu vergilerin malların zayi olduğu dönemde (Kişiselgörüşümüze göre zayi olan malların değerinin tespitine ilişkin takdir komisyonukararının tebliğ edildiği dönemde) verilecek olan KDV beyannamesinin 20.satırına yazıla­rak düzeltilmesi gerekmektedir. Bu şekilde hesaplanarakdüzeltilen vergi­lerin KDV Kanunu’nun 30/c ve 58. maddelerine göre gelir ya da kurumlar vergisi uygulamasında gider veya maliyet unsuruolarak gözönüne alın­ması mümkündür.

Öte yandan, zayi olayının çalınma ilemeydana gelmesi halinde, çalınan mallara ait olarak indirilen vergilerindeyukarıdaki şekilde düzeltilmesi ge­rekir. Çalınan mallara ait bedeller, Gelirve Kurumlar Vergileri açısından gi­der olarak kabul edilmediğinden, bu mallariçin yüklenilip indirilen ve dü­zeltilen KDV’nin, bu vergiler açısından gider ya da maliyet unsuru olarak gözönünealınması da mümkün değildir.

Diğer taraftan, Kanun’un 30/c maddesigereğince, deprem ve sel felaketi nedeniyle zayi olan mallar için yukarıda belirtilenşekilde bir düzeltme yapılmasına gerek bulunmamakta, malların bu nedenlerlezayi olması halinde, KDV’nin indirilmesi gerekmektedir.

B- BAŞLANGIÇTA İNDİRİLMEMESİ GEREKİRKENİNDİRİLEN VERGİLERİN DURUMU

Daha başlangıçta indirilemeyeceği açıkçabelli olan KDV’nin indiril­mesi halinde, indirilen vergilerin, yukarıdabelirtildiği şekilde KDV beyannamesinde “HesaplananKDV”ye ilave edilerek düzeltilmesi mümkün değildir. Çünkü KDVbeyannamesinin 20. satırı, sadece Kanunun 30. maddesinin (a) ve (c) bentlerineyönelik düzeltmelerde kullanılabilmekte­dir. Diğer bir anlatımla, düzeltmeişlemi sadece önceden indirilip indirile­meyeceği anlaşılamayan daha sonra bazıişlemler nedeniyle indirilemeye­ceği farkedilen KDViçin geçerli bulunmaktadır.

İndirilemeyeceği açıkça belli olanvergilerin indirilmesi, indirim tutarı kadar bir verginin zamanında tahakkuketmemesi ya da eksik tahakkuk etmesi anlamına gelirki, bu da vergi ziyaına neden olur ve vergi ziyaı ce­za­sını gerektirir. Bu durumda ise düzeltmenin verilecek düzeltme beyannameleri ileyapılması gerekir. Ancak, bu vergiler indirilse dahi, bir vergi ziyaı oluşma­mışsa yani indirim tutarı ödenmesi gereken KDV’yietkilemiyorsa, vergi ziyaı cezasının uygulanmasımümkün değildir.

İndirilemeyeceği daha başlangıçta anlaşılabilecekKDV, Kanunu­n 30. maddesinin (b) ve (d) bentlerinde düzenlenmiştir. Maddenin(b) bendinde binek otomobillerine ait KDV’nin, (d) bendinde ise kanunen ka­buledil­meyen giderlere ait KDV’nin indirilemeyeceği hükme bağlanmak­tadır.

Örneğin, faaliyeti kısmen veya tamamenbinek otomobillerin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olmayan birfirma tarafından satın alınan binek otomobili ne­deniyle ödenen KDV’ninindirilmesi Kanunun 30/b maddesine göre mümkün değildir. Ancak binek otomobilinedeniyle ödenen KDV’nin indirilmesi halinde düzeltme işleminin, verilecekdüzeltme beyannamesi ile yapılması gerekir.

III- SONUÇ

Yukarıdayapılan açıklamalardan da farkedileceği üzere,başlangıçta indirilebilecek nitelikte iken daha sonra indirilemeyecek halegelen KDV, KDVK’nın 30. maddesinin (a) ve (c)bentlerinde düzenlenmiş olup, sonradan indirilemeyecek hale gelen KDV’nin, KDVbeyannamesinin 20. satırında gösterilmek ve hesaplanan KDV’ye ilave edilmeksuretiyle düzeltilmesi gerekir.

Ancak,aynı maddenin (b) ve (d) bentlerinde belirtilen KDV’lerin indirilmeyeceği dahabaşlangıçta belli olduğundan indirilmemesi, indirilmiş olması halinde ise,verilecek düzeltme beyannamesi ile düzeltilmesi gerekmektedir. Başlangıçtaindirilemeyeceği açıkça belli olduğu halde indirilen KDV’nin, KDVbeyannamesinin 20. satırında gösterilmek suretiyle düzeltilmesi mümkün değildir.



*        Yeminli Mali Müşavir