İNDİRİM KONUSUYAPILAMAYACAĞI SONRADAN FARKEDİLEN KATMA DEĞER VERGİSİNİN NE ŞEKİLDE DÜZELTİLECEĞİ
KDV’nin en büyük özelliği indirimsistemine sahip olmasıdır. İndirim sistemi ile mal ve hizmet alımları sırasındaödenen KDV’nin mükellefler üzerinde yük olarak kalmaması amaçlanmaktadır. Mükelleflerindirim sistemini kullanarak, satışları üzerinden hesapladıkları KDV’den, alışlarısırasında ödedikleri KDV’yi indirerek, sadece kendi safhalarında yarattıklarıkatma değerin vergilendirilmesini sağlarlar.
KDV esas olarak vergi indiriminedayanmakta ise de, Kanun’da vergi indirimine imkan tanınmayan haller dedüzenlenmiş bulunmaktadır.
3065 sayılı KDV Kanunu’nda
Mükelleflerin, satışları üzerindenhesapladıkları vergiden indiremeyecekleri KDV, KDV Kanunu’nun 30. maddesindesayılmıştır. Madde hükmü dikkatle incelendiğinde, (a) ve (c) bentlerinde yeralan KDV’nin başlangıçta indirilip indirilemeyeceğinin tespiti özel durumlarhariç hemen hemen imkansızdır. Maddenin (b) ve (d)bentlerinde belirtilen KDV’nin ise önceden indirilemeyeceği açıkça bellidir.
Aşağıda,indirilemeyeceği sonradan farkedilen KDV’nin neşekilde düzeltileceği hususu incelenecektir.
II-İNDİRİLEMEYECEĞİ SONRADAN FARKEDİLEN KDV’NİN DÜZELTİLMESİ
A- BAŞLANGIÇTA İNDİRİLEBİLECEK NİTELİKTEİKEN SONRADAN İNDİRİLEMEYECEK HALE GELEN KDV
Başlangıçta indirilebilecek nitelikte iken,daha sonra indirilemeyecek hale gelen KDV, KDV Kanunu’nun 30. maddesinin (a) ve(c) bentlerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeleri aşağıdaki gibi iki altbaşlıkta inceleyebiliriz.
1-Vergiye Tabi Malların Kısmi İstisna Kapsamındaki İşlemlerde Kullanılması
Bir vergilendirme döneminde satın alınanmal ve hizmetlerin, vergiye tabi ya da kısmi istisnakapsamındaki işlemlerde kullanılıp kullanılamayacağının hem vergiye tabi hemde kısmi istisna kapsamında işlem yapan mükelleflerce bazı özel haller hariçönceden bilinmesi mümkün değildir. Yukarıda da belirtildiği üzere, KDV’de topluindirim esası geçerli olduğundan, satın alınan mal ve hizmetler nedeniyleödenen KDV, bu mal ve hizmetlerin satışı beklenilmeksizin indirilebilmektedir.Bu şekilde vergisi indirilen malların daha sonra kısmi istisna kapsamındaki işlemlerdekullanılması halinde, bu mallara ilişkin olarak yüklenilen ve öncekidönemlerde indirilen KDV, Kanun’un 30/a maddesine göre o dönemde indirilemeyecekKDV haline gelmektedir. Mükelleflerin bu durumu önceden tespit etmelerimümkün değildir. Dolayısıyla bu işlemde, yüklenilen KDV’nin indirilipindirilemeyeceği ancak sonradan farkedilebilmektedir.
İndirim konusu yapılıp yapılamayacağıönceden bilinemediği için indirilen KDV’nin, indirilebilir vergi niteliğinikaybederek, indirilemeyecek vergi haline geldiği vergilendirme dönemindedüzeltilmesi gerekir. Vergi idaresi, bu tür düzeltme işlemlerinin yapılabilmesiamacıyla, 1 no.lu KDV beyannamesinde 20. satırıoluşturmuştur.
Sonraki dönemlerde kısmi istisnakapsamında kullanılan malların alımında ödenen ve önceki dönemlerde indirilenKDV’nin, bu malların kısmi istisna kapsamındaki işlemlerde kullanıldığı dönemdeverilecek olan KDV beyannamesinin 20. satırına yazılarak “Hesaplanan KDV”ye ilave edilmek suretiyle düzeltilmesi gerekir.
Önceki dönemlerde indirilen ancak sonradanindirilemeyeceği farkedilerek yukarıdaki şekildedüzeltilip “Hesaplanan KDV”ye ilaveedilen KDV’nin, KDV Kanunu’nun 30/a ve 58. maddelerine göre gelir ve kurumlarvergileri açısından gider olarak gözönüne alınmasımümkündür.
Öte yandan, KDV Kanunu’nun 17/2-bmaddesine göre genel ve katma bütçeli daireler, il özel idareleri, belediyelerve köyler ile bunların teşkil ettikleri birlikler, üniversiteler, döner sermayelikuruluşlar, Kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindekimeslek kuruluşları, siyasi partiler ve sendikalar, Kanunla kurulan veya tüzelkişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları, kamu menfaatine yararlı dernekler,tarımsal amaçlı kooperatifler ve Bakanlar Kurulu’nca vergi muafiyeti tanınanvakıflara bedelsiz olarak yapılan her türlü mal teslimi ve hizmet ifaları KDV’denistisnadır. Bu istisna da, nitelik itibariyle kısmi istisna niteliğindedir.
Satın alınan malzemenin yukarıdaki kurumve kuruluşlara KDV’den istisna olarak bağışlanacağının önceden bilinmesine(başlangıçta bu amaçla alınanlar hariç) imkan yoktur. Bu durumda alınan mal vehizmetlere ait KDV’nin başlangıçta indirilmesi gerekir. Vergisi bu şekildeindirilen malların yukarıdaki kamu kurum ve kuruluşlarına KDV’den istisnaolarak bedelsiz verilmesi halinde, indirilen verginin bağışın yapıldığı döneminKDV beyannamesinin 20. satırına yazılarak düzeltilmesi, düzeltilen vergilerinise, gelir veya kurumlar vergileri açısından gider olarak dikkate alınmasıgerekir.
Örneğin, bilgisayar alım-satımı ile uğraşanbir
mükellefin, üniversiteye bilgisayar bağışlaması halinde, bilgisayarınalımında
ödediği ve indirim konusu yaptığı KDV bağışın yapıldığı dönemde
Yukarıda sayılan kurum ve kuruluşlardışındakilere yapılacak bağışlar ise KDV ye tabi olacağından, indirilenvergilerin düzeltilmesine gerek bulunmamaktadır.
2-Malların Zayi Olması
Sonradan indirilemeyeceği farkedilen vergilere ilişkin ikinci özel durum ise mallarınzayi olmasıdır. Çünkü malların zayi olacağının önceden bilinmesi imkansızdır.Bu durumda, satın alınan ya da üretilen mallar içinyüklenilen vergilerin, ilgili dönemlerde indirilmesi gerekir.
Ancak, deprem ve sel felaketi nedeniylezayi olanlar hariç olmak üzere, malların yangın, su basması vb. nedenlerle zayiolması halinde, bu mallarla ilgili olarak indirilen vergiler zayi olma olayınınmeydana geldiği dönemde KDV Kanunu’nun 30/c maddesine göre indirilemeyecekKDV haline dönüştüğünden, bu vergilerin malların zayi olduğu dönemde (Kişiselgörüşümüze göre zayi olan malların değerinin tespitine ilişkin takdir komisyonukararının tebliğ edildiği dönemde) verilecek olan KDV beyannamesinin 20.satırına yazılarak düzeltilmesi gerekmektedir. Bu şekilde hesaplanarakdüzeltilen vergilerin KDV Kanunu’nun 30/c ve 58. maddelerine göre gelir ya da kurumlar vergisi uygulamasında gider veya maliyet unsuruolarak gözönüne alınması mümkündür.
Öte yandan, zayi olayının çalınma ilemeydana gelmesi halinde, çalınan mallara ait olarak indirilen vergilerindeyukarıdaki şekilde düzeltilmesi gerekir. Çalınan mallara ait bedeller, Gelirve Kurumlar Vergileri açısından gider olarak kabul edilmediğinden, bu mallariçin yüklenilip indirilen ve düzeltilen KDV’nin, bu vergiler açısından gider ya da maliyet unsuru olarak gözönünealınması da mümkün değildir.
Diğer taraftan, Kanun’un 30/c maddesigereğince, deprem ve sel felaketi nedeniyle zayi olan mallar için yukarıda belirtilenşekilde bir düzeltme yapılmasına gerek bulunmamakta, malların bu nedenlerlezayi olması halinde, KDV’nin indirilmesi gerekmektedir.
B- BAŞLANGIÇTA İNDİRİLMEMESİ GEREKİRKENİNDİRİLEN VERGİLERİN DURUMU
Daha başlangıçta indirilemeyeceği açıkçabelli olan KDV’nin indirilmesi halinde, indirilen vergilerin, yukarıdabelirtildiği şekilde KDV beyannamesinde “HesaplananKDV”ye ilave edilerek düzeltilmesi mümkün değildir. Çünkü KDVbeyannamesinin 20. satırı, sadece Kanunun 30. maddesinin (a) ve (c) bentlerineyönelik düzeltmelerde kullanılabilmektedir. Diğer bir anlatımla, düzeltmeişlemi sadece önceden indirilip indirilemeyeceği anlaşılamayan daha sonra bazıişlemler nedeniyle indirilemeyeceği farkedilen KDViçin geçerli bulunmaktadır.
İndirilemeyeceği açıkça belli olanvergilerin indirilmesi, indirim tutarı kadar bir verginin zamanında tahakkuketmemesi ya da eksik tahakkuk etmesi anlamına gelirki, bu da vergi ziyaına neden olur ve vergi ziyaı cezasını gerektirir. Bu durumda ise düzeltmenin verilecek düzeltme beyannameleri ileyapılması gerekir. Ancak, bu vergiler indirilse dahi, bir vergi ziyaı oluşmamışsa yani indirim tutarı ödenmesi gereken KDV’yietkilemiyorsa, vergi ziyaı cezasının uygulanmasımümkün değildir.
İndirilemeyeceği daha başlangıçta anlaşılabilecekKDV, Kanunun 30. maddesinin (b) ve (d) bentlerinde düzenlenmiştir. Maddenin(b) bendinde binek otomobillerine ait KDV’nin, (d) bendinde ise kanunen kabuledilmeyen giderlere ait KDV’nin indirilemeyeceği hükme bağlanmaktadır.
Örneğin, faaliyeti kısmen veya tamamenbinek otomobillerin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olmayan birfirma tarafından satın alınan binek otomobili nedeniyle ödenen KDV’ninindirilmesi Kanunun 30/b maddesine göre mümkün değildir. Ancak binek otomobilinedeniyle ödenen KDV’nin indirilmesi halinde düzeltme işleminin, verilecekdüzeltme beyannamesi ile yapılması gerekir.
III- SONUÇ
Yukarıdayapılan açıklamalardan da farkedileceği üzere,başlangıçta indirilebilecek nitelikte iken daha sonra indirilemeyecek halegelen KDV, KDVK’nın 30. maddesinin (a) ve (c)bentlerinde düzenlenmiş olup, sonradan indirilemeyecek hale gelen KDV’nin, KDVbeyannamesinin 20. satırında gösterilmek ve hesaplanan KDV’ye ilave edilmeksuretiyle düzeltilmesi gerekir.
Ancak,aynı maddenin (b) ve (d) bentlerinde belirtilen KDV’lerin indirilmeyeceği dahabaşlangıçta belli olduğundan indirilmemesi, indirilmiş olması halinde ise,verilecek düzeltme beyannamesi ile düzeltilmesi gerekmektedir. Başlangıçtaindirilemeyeceği açıkça belli olduğu halde indirilen KDV’nin, KDVbeyannamesinin 20. satırında gösterilmek suretiyle düzeltilmesi mümkün değildir.